Sismodinamik, Japonya’dan Batı Avrupa ve Afrika’ya dünya çapında depremselliği en yüksek bölgelerde çalışıyor. Bunun yüklediği sorumluluk, altyapı ve bina tasarımında, deprem mühendisliğinin tüm yönlerinde uzmanlığın uygulanmasını gerektiriyor.
Yüksek performanslı deprem mühendisliği ve arkasındaki (sismoloji, geoteknik ve inşaat mühendisliği, risk değerlendirmesi ve yönetimi gibi) temel uzmanlık alanlarında yoğun deneyim ve beceri biriktirdik.
Yaratıcı mimariyi etkinleştirme
En iddialı yapıları hem depreme dayanıklı hem de ekonomik olarak uygulanabilir olacak şekilde tasarlamak için müşteriler ve mimarlarla birlikte çalışıyoruz.
Kritik varlıkları koruma
Toplumları ve işletmeleri bir afetten korumak için, bağımlı oldukları kamu hizmetlerini ve endüstrileri korumak esastır.
Enerji altyapısı, telekomünikasyon tesisleri, ulaşım yapıları ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sismik İzolasyonlu Hastaneler gibi afet sonrası toparlanma açısından kritik öneme sahip tesislerde kesintisiz işlevsellik sağlamak için performansa dayalı tasarım yöntemlerini ve modern sismik koruma teknolojilerini kullanıyoruz.
Depremlerin personeli, tesisleri ve üretkenliği üzerindeki etkilerini en aza indirmelerine yardımcı olmak için Unilever, Bunge ve BP gibi büyük çok uluslu global şirketlerle ve Çimtaş, LCWaikiki, Poliya gibi Türkiye’nin globalleşmiş firmalarıyla çalışıyoruz. Afet risk yönetimi uzmanlarımız, kamu ve özel sektör müşterilerine, risk azaltma ve sigorta stratejileri konusunda mühendisliğe dayalı müşavirlik sağlıyor.
Toplumsal Toparlanabilirliği (Resilience) teşvik etmek
Dünya genelinde yürürlükte bulunan tüm bina yönetmeliklerinin ana odağı, olası bir afet anında can güvenliğinin temin edilmesi için asgari şartların belirlenmesidir. Bununla birlikte (haberleşme ve enerji altyapıları ile hastane yapıları gibi kritik yapıların dışındaki) yapıların depremde alacakları hasarın onarılabilirliği ve yapıların deprem sonrası kullanılabilirliğinin temin edilmesi yönetmeliklerin odağı dışında tutulmaktadır.
Bununla birlikte, Türkiye ve dünyadaki geçmiş depremlerde tecrübe ettiğimiz gibi, deprem sonrası hayatta kalan insanların normal yaşamlarına dönebilmesi için çoğu zaman tüm şehir baştan inşa edilmek zorunda kalmaktadır. Bu durum çok uzun süreçler ve ülke ekonomilerini derinden yaralayan çok yüksek bütçeler gerektirmektedir.
Sismodinamik, afet sonrası toplumun geri toparlanması temelli deprem tasarımı anlayışını teşvik ederek, Türkiye’de bina sahiplerine, mimarlara ve mühendislere aşılayabilmek için akademi ile yoğun iş birlikleri yapmaktadır.